Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen ‘’Kurban’’ konulu 2. Uluslararası İslam Kültür ve Medeniyet Sempozyumu, Kocaeli Kongre Merkezinde yoğun katılım ile başladı. Onursal Başkanlığını İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın ortaklaşa yaptığı sempozyumun düzenleme kurulunda akademi ve sivil toplum kuruluşlarından 18 isim bulunuyor. 7 ülkeden katılımcının hazır bulunacağı panelin bilim kurulunda ise, 12 farklı üniversiteden 30 akademisyen görev aldı. Düzenlenen Sempozyuma Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, KOÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık ve vatandaşlar katıldı.
DÜNYANIN KURBAN TECRÜBESİ KOCAELİ’NDE BULUŞUYOR
İlk günün açılış programında Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Mûsikîsi Korosu’nun dinletisi yapıldı. Ardından İzmit Fevziye Cami müezzini Hikmet Akça tarafından Kuran-ı Kerim tilaveti gerçekleşti. 2. Uluslararası İslam Kültür ve Medeniyet Sempozyumunda Kocaeli İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kahraman, “İlmin Hakk’ın rızasını kazanmak ve halkla paylaşmak olduğu” düsturunu benimsediklerini belirterek, “Üretilen akademik bilginin halkımızla paylaşılmasına büyük önem vermekteyiz” dedi. Kurban sempozyumunu önemli bulduklarını ifade eden Kahraman, sempozyumun hem teorik bilginin hem de tecrübenin harmanlandığı bir alanı oluşturmakta olduğunu, kurban ibadetinin tüm yönleri ile konuşulacağını anlattı, “Bu sempozyum Türkiye’nin söz konusu alandaki tecrübesini bilimsel bir platformda dünyaya duyurmayı hedeflemektedir” dedi.
KALP, MANEVİ ÂLEMDEN BESLENİR
Sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni eden Din İşleri Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı ise “Kurban, halkımızın elinden geldiğince yerine getirmeye çalıştığı önemli bir konu. Hikmetleri hem kişiye hem de iyi bir toplum oluşturmaya yöneliktir” dedi. Abdurrahman Haçkalı sözlerini, “İnsanın bedeni ihtiyaçları bulunduğu gibi kalbi, ruhi ve manevi ihtiyaçları olduğu da muhakkaktır. Kalp, manevi âlemden beslenir, o sayede manevi kirlerden arınır. İslam iki büyük ibadetin arkasından iki bayram yani iki kutlama yapılmasını meşru kılmıştır: Birincisi, gecesi gündüzüyle ihya ettiğimiz Ramazan ayının peşine kutladığımız Ramazan Bayramı; ikincisi ise hac ibadetinden sonra kutladığımız Kurban Bayramı. Toplumsal dayanışma Ramazan Bayramında fitreler yoluyla, Kurban Bayramında da kurban etlerinin paylaşılması yoluyla sağlanmaktadır” ifadeleri ile tamamladı.
KURBANLA YERYÜZÜNÜN HER YERİNE ULAŞTIK
İHH Genel Başkanı Av. Yıldırım sempozyumda bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Daha 23-24 yaşlarında iken Bosna Hersek savaşına katılmış ve oradaki katliamlara birebir şahit olmuştuk. Hatta ilk gittiğimizde katledilen insanları ve kadınları görmüş, üzülmüş, gözyaşı dökmüştük. Katliamların Endülüs’ten beri devam ettiğini fark ettik. Çok gençtik. ‘Bu meselelerle nasıl ilgileneceğiz’ diye düşünüp bunun için Müslümanların birbirini tanıması gerektiğini algıladık. Her yere gitmemiz gerekiyordu. Kurbanla yeryüzünün her yerine ulaştık. ‘Yeniden ümmet seferi’ sloganıyla yeryüzünde sıkıntı yaşanan bölgelere gitmeyi hedefledik. Kurban ibadeti Müslümanlara ve insanlara ulaşmak için en önemli metottu. Faaliyetlerimizde hep alimlere danışarak adımlar attık. Düzenlenen bu sempozyum büyük önem taşıyor. Burada bir ilim ziyafeti yaşanacak inşallah.” diye konuştu.
HZ. İBRAHİM İLE HZ. İSMAİL’İN TESLİMİYETİ HATIRLANMALI
KOÜ Rektörü Prof. Dr. Hülagü ise, sempozyum dizisinin geçen yıl başladığını hatırlattı. Düzenli olarak bir sempozyum düzenlemenin zorluğunu bildiğini anlatan Hülagü, “Bu sempozyumu hazırlayan, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Kurban ibadetinin görünenin çok ötesinde anlamlar taşıdığını biliyoruz. En önemlisi ilahi rızayı kazanmak ve kurban keserek Cenabı Hakka daha yakın olmaktır. Kurbanın diğer önemli anlamı Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek, kişinin bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunu göstermektir. Bu anlamlar bize şunu gösteriyor, Mü’minler her kurban kesimiyle Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’in teslimiyetini hatırlamakta ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduklarını simgelemektedirler” şeklinde konuştu.
BÜYÜKAKIN, SORULARIN CEVAPLARI BU SEMPOZYUMDADIR
Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın da, “Sempozyumda kurbanla ilgili birçok mesele konuşulacak, güncel pek çok konuyla ilgili soruların cevapları burada bulunacak inşallah.” dedi. Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ise “İlimiz bilim, sanayi ve teknoloji üssü olduğu kadar aynı zamanda bilişim ve inovasyon merkezi olarak da Türkiye’de öne çıkan ve Türkiye’yi dünya ile yarıştıran çok kıymetli bir şehir. Dinimizin iyi anlaşılması, ibadetlerin en güzel şekilde yapılması gibi meselelerin de ilimizde ifşa edilmesi, güncel konulara cevap bulunması şehrimize çok yakışıyor. Bu millet yeniden bir diriliş ve kıyamın peşindedir.” ifadelerini kullandı. “Hem devletimizin hem sivil toplum kuruluşlarımızın hem de milletimizin alicenaplığı, fedakarlığı elbette gönül coğrafyamızda tüm insanlıkta takdir topluyor. Bu vesile ile sempozyumun hayırlı sonuçlar doğurmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.
İSLAM İNSANLIĞA GÖNDERİLMİŞ EN BÜYÜK NİMETTİR
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş ise ‘‘İslam insanlığa gönderilmiş en büyük nimettir. İbadetleri, inanç esasları, ilkeleri, sömürüyü ortadan kaldırmasıyla nimettir. Her zaman zulmün-zalimin karşısında, inancına rengine bakmaksızın, ırkına bakmaksızın, mazlumun yanında yer almasıyla nimettir.’’ dedi. Kur’an-ı Kerim’de infakla ilgili, dayanışma ve yardımlaşma ile ilgili 255 ayet olduğunu hatırlatan Erbaş, İslam’ın ilkelerine uyulduğu müddetçe huzur içinde olunduğunu belirterek, “İslam, zulmü engelleyen, mazlum kim olursa olsun gayrimüslim de olsa yanında yer alan bir dindir.” dedi. İslam dininin gayrimüslimlere de anlatılması gerektiğine işaret eden Erbaş, “Çünkü bu nimete, Müslümanların olduğu kadar gayrimüslimlerin de ihtiyacı var. Tarih şahittir ki, İslam’ın ilkelerinin uygulandığı asırlarda, Müslümanlar kadar gayrimüslimler de İslam nimetinden istifade etmişlerdir. İslam’ın hakim olduğu dönemlerde, bu zulümler olmamıştır. Çünkü İslam, zulmü engelleyen, mazlum kim olursa olsun, Müslüman da olsa gayrimüslim de olsa onun yanında yer alan bir dindir. İslam’ın ilkelerine sarıldığımız müddetçe, dünya rahat etmiş, huzur içerisin de olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
“KURBAN İBADETİ TEVHİD, TAKVA VE TESLİMİYETİN SEMBOLÜDÜR”
Kur’an-ı Kerim’de Adem aleyhisselamın iki oğlunun kıssasında kurbanın tevhid ve takva, Hazreti İbrahim ve İsmail kıssasında ise teslimiyet boyutunun anlatıldığına işaret eden Erbaş, “Kurban ibadeti tevhid, takva ve teslimiyetin sembolüdür.” dedi. Kurban ibadetini anlama açısından en genel çerçevede üç boyutun göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Erbaş, “Birincisi bireysel boyut. Bu yönüyle kurban ibadeti iman bilincinin, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın, rahmetine ve mağfiretine mazhar olmanın nişanesidir. Tevhidin şiarı, Allah yolunda fedakarlığın ifadesidir. Kurban ibadetiyle mümin, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu ikrar eder. O’na şükreder, varlığın hakikatini idrak eder. Şükrünün ve teslimiyetinin bir nişanesidir kurban.” ifadelerini kullandı.
“YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA İLE HUZUR VE GÜVEN PEKİŞİR”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ikinci ve en önemli boyutunun da sosyal boyut olduğunu dile getirerek, “Yardımlaşma ve paylaşma ile toplumsal huzuru ve güveni pekiştirir. Toplumun farklı kesimleri arasında sevgi ve saygı duygularını güçlendirir. Tıpkı zekat, sadaka, yardımlaşma, dayanışma gibi. İşte infakın en önemli unsurlarından birisidir.” şeklinde konuştu. “Üçüncüsü ise evrensel boyuttur: Tevhide inananları aynı duygu ve davranışta buluşturan güçlü bir vahdet zeminidir. Kurban seferberlikleri sayesinde dünyanın dört bir tarafına götürülen yardımlara şahit olan gayrimüslim mahallelerde yaşayan insanların, İslam’ın merhamet ve şefkat yönüne bu şekilde şahitlik ederek topluca İslam’a girmelerine vesile olan, ümmet bilincinin güçlendiren, Müslümanların birbirine yakınlaşmasını sağlayan, inanan inanmayan herkesin bir araya geldiği evrensel bir kardeşlik inşa eden bir zemindir.” dedi. “Bu sempozyumun kurbanın hikmetlerinin, faydalarının ve daha çok da insanlığa mesajlarının iyi anlaşılmasına, soru ve sorunların çözümüne, kurumsallaşmanın önemli olduğu günümüz dünyasında kurbanın daha koordineli nasıl yerine getirilebileceğine dair meselelere büyük katkılar sunacağına inanıyorum.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
BUGÜN 5 OTURUM DÜZENLENECEK
Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleşen sempozyumun ikinci gününde 09.30 ile 17.30 saatleri arasında, 5 farklı oturum gerçekleştirilecek. 28 akademisyenin söz alacağı oturumlarda, “Kurbanın Tarihçesi”, “Klasik Fıkıh Doktrininde Kurban”, “Diğer Fıhkî Mezheplerde Kurban”, “Bireysel, Toplumsal ve İktisadî Açıdan Kurban” ve “Kurbanla İlgili Güncel Meseleler” gibi çeşitli konularda sunumlar yapılacak.
SEMPOZYUN 3 GÜN SÜRECEK
Sempozyumun üçüncü ve son gününde 09.30 ile 17.00 saatleri arasında, 4 farklı oturumda akademi camiasından ve sivil toplum kuruluşlarından 17 katılımcı dinleyicilere hitap edecek. Oturumlarda, “Yurt içinde Kurban Uygulamaları”, “Yurt dışında Kurban Uygulamaları”, “Sivil Toplum Kuruluşları” gibi ana başlıklar altında çok sayıda konu konuşulacak. Dördüncü ve son oturum ise, “Genel Değerlendirme Oturumu” ile kapanış yapılacak.
