Şiirin edebiyatın en güç ama en anlamlı dalı olduğunu belirten Gencay Zavotçu, günümüzde şiir yazanların artmasından ve şiirin sevilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Zavotçu, “Osmanlı dönemindeki şiir meclislerinin, klasik Türk şiirine olumlu yönde etkisi oldu. Şiir üzerine tartışmaların ve görüşmelerin yapıldığı şiir meclislerinin kültürümüzde çok önemli yeri var. Osmanlı döneminde şiir yazmak, hat yazmak meslek edinmenin de kapısını aralayan bir yetenekti. Şiirleriyle, yazılarıyla sultanların gözüne girenler, nişancı, katip gibi devlet kademlerinde görev almışlardır” diye konuştu. Eğitimi üst seviyede olmayan şairlerin şiir meclislerinde kendilerini yetiştirerek, önemli şairler arasına girdiğini anlatan Zavotçu, özellikle Yunus Emre gibi tekkede, tasavvuf ve şiir konusunda kendini yetiştirmiş birçok ilmi yüksek kişilerin olduğunu belirtti. KANUNİ EN ÇOK ŞİİR YAZAN PADİŞAHTIRŞiir meclislerinin ilk olarak Sultan 2. Murad döneminde Edirne’de başladığını aktaran Zavotçu, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahların şiirler, beyitler yazdığını, şairleri el üstünden tutarak onları koruyup kolladığını dile getirdi. Sultan Selim’in ilk Farsça divan beyiti yazan şairdir olduğunu, ömrü seferler ve savaşlarla geçen Kanuni’nin ise “Muhibbi” mahlasıyla 4 bin şiir yazarak, Türk edebiyatının en çok şiir yazan şairi olduğunu vurguladı. Osmanlı Devlet’inin sanata, edebiyata ve şiire önem verdiğini ve şairlere sahip çıktığını ifade eden Zavotçu, bunun da klasik Türk edebiyatına ciddi katkılar sağladığını sözlerine ekledi. Söyleşi sonunda yazar Zavotçu, okurlarından gelen soruları cevaplandırdı. Okurlarıyla fotoğraf çektiren yazar, daha sonra kitaplarını imzaladı.