Gebze İlçe Müftülüğü tarafından verilen ‘Değerler Eğitimi’ semineri ile ilgili olarak Eğitim-Sen Gebze Şubesi Başkanı Eylem Bahadır basın açıklamasında bulundu. Eylem Bahadır yaptığı açıklamada, “MEB ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yapılan protokol kapsamında İlçe Müftülüğü, Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden 30.03.2022-07.04.2022 tarihleri arasında ‘Değerler Eğitimi’ semineri düzenlenmesi talebinde bulunmuştur. Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü söz konusu Değerler Eğitimi seminerinin eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde, pandemi kurallarına uyularak ve okul idaresinin sorumluluğunda olmak şartıyla Kaymakamlık olur talebinde bulunmuştur. “ÖĞRETİM PROGRAMLARINA AYKIRIDIR”Kaymakamlık makamından alınan 25.03.2022 tarih ve 46522393 sayılı onay sonrası İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 53 okula gönderdiği yazıda, seminer planlamasını 09/05/2022 ve 01.06.2022 tarihlerinde okul ders saatleri içerisinde yapmıştır. Bu kapsamda ilimiz Gebze ilçesindeki bazı okullarda dersteki öğrencilerin tamamı, bazı okullarda ise kız veya erkek öğrenciler veli izni olmadan dersten alınarak ders saati içerisinde söz konusu seminerlere katılmaları sağlanmıştır. Öncelikle okullarda okutulacak dersleri gösteren Haftalık Ders Çizelgelerinde yer almayan bir dersin ya da seminerin ders saatleri içinde yapılmasının yasal dayanağı yoktur. Bu durum, 17.07.2017 tarihinde Talim ve Terbiye Kurulu’nun uygun görüşü ile kabul edilen yeni öğretim programlarına aykırıdır. “TÜMÜYLE GEÇERSİZ HALE GELMİŞTİR”Çünkü söz konusu öğretim programlarında ‘Öğretim Programında Değerler Eğitimi’ alt başlığında değerlerin derslerin doğasına uygun olarak kazanımlar içinde verilmesinin esas olduğu, bu değerleri öğretmenlerin model olarak ve etkinlikler yoluyla sunabilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir. Bu, değerler eğitiminin ayrı bir ders olarak derslerin içinde ders konularıyla bağlantılı biçimde verilmesidir. Bu nedenle söz konusu öğretim programlarının 17.07.2017 tarihi itibarıyla kabul edildiği dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında Değerler Eğitimi verilmesine dair protokolün hiçbir hukuki değeri kalmamış, tümüyle geçersiz hale gelmiştir. “YANİ SUÇ İŞLENMİŞTİR”Diğer yandan, ülkemizde eğitim kız erkek karma şekilde yapılır. Kız öğrencilerin dersten çıkarılarak seminerin sadece erkek öğrencilere verilmesi eğitimin birliğini ve karma eğitimi ortadan kaldırmıştır, yani suç işlenmiştir. Ayrıca, bu tip faaliyetler eğitim-öğretimi aksatmayacak şekilde ve gönüllülük esasına göre yapılır aksi halde öğrenciler eğitim hakkından yoksun bırakılmış olur. Öğrencilerin ders saatleri içindeki seminere katılmak istememeleri durumunda öğrenci nereye gidecektir, öğrencinin güvenliği ile ailesine ve okula karşı öğretmenin sorumluğu ne olacaktır, bütün bunlar belirsizdir. Bu durumda müfredatla ilgili sorumluğunu öğretmen nasıl yerine getirecektir, bu da belli değildir. “ZORUNLU TUTMASI KABUL EDİLEMEZ”Belirtmek isteriz ki okulların herhangi bir dini etkinliğin mekânı haline getirilmesi, Bakanlık birimlerinin okullara talimat göndererek öğretmen ve öğrencilerin söz konusu etkinliklere katılımını zorunlu tutması kabul edilemez. Çünkü okullar, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken kurumlardır. Bu nedenle hiçbir çocuğun inancı ya da kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmaması garanti altına alınmalıdır. Eğitim-Sen olarak okullarda eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiren bu ve benzeri uygulamalara son verilmesi ve okulların dini etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Konuya duyarlı tüm Gebze halkını, velileri, eğitim emekçilerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi. Haber: Barış AYAR