Ne çabuk geçiyor.Dile kolay 20 yıl geçmiş.2022 yılını ortaladık bile.2023’ün eli kulağında.Mayıs ayı geldi, gidiyor…Mayıs deyince hep aynı hikâyeyi hatırlarım.Üstat Aziz Nesin’in.Bin yıl da geçse, hiç değişmeyecek öngörülü hikayeleri… “Bizim köyün zengini bir Şükr’efendi vardı. Bir de çok yoksulu bir Yaylı Yahya vardı. Bir ayağı aksaktı da yaylana yaylana yürürdü; bu yüzden Yaylı Yahya derlerdi. Bi’gün Şükr’efendi traktörüne kurulmuş, kasabaya pazara gidecek.Yaylı Yahya daaksaya yaylana, yayan yapıldak kasaba pazarına gidiyor.Acımış.Yaylı Yahya ben de pazara gidiyorum, bin traktöre de götüreyim, demiş.Yaylı Yahya binmiş traktöre, bunlar söyleşe gülüşe gidiyorlar. Bu Şükr’efendi çok şakacı bir adam.-Len Yahya, bak yolun üstüne manda terslemiş, gördün mü?-He gördüm.-İşte o mayısın hepsini yer yutarsan, bu traktörü sana veririm.Yaylı Yahya şöyle bir düşünmüş. Bugüne kadar yediği halt ne ki? Şuncacık mayısı yiyipkoskoca traktörü kazanacak. Oturmuş bir güzel yemiş mayısı.Şükr’efendi sözünün eri olduğundan vermiş direksiyonu Yaylı Yahya’ya.Kasabaya varmışlar.Pazarda işlerini görmüşler.Dönüşte mal sahibi Yaylı Yahya ya! Şükr’efendi’ye :-Hadi bin de götüreyim, demiş.Gülüşe söyleşe gidiyorlar. Gelgelelim yediği … bir türlü Yaylı Yahya’nın aklından çıkmıyor.Nasıl etsem de yediğim …un acısını şu heriften çıkarsam diye içinden düzenler kuruyormuş.Derken yol üstünde buğusu tüten bir mayıs görmemiş mi?-Şükr’efendi be…-Buyur Yaylı Yahya?-Şimdi bu traktör benim ya…-Evet, senin Yaylı Yahya…-Bak şurda tüten camış tersi var, gördün mü?-Gördüm.-İşte o camış tersini yer bitirirsen, bu traktörü sana veririm.Şükr’efendi zaten, ne akılsızlık ettim der, kendine kızar dururmuş. Kaçırır mı fırsatı?Oturmuş bir güzel yemiş mayısı.Traktörün üstünde köye dönüyorlar.Ama ikisine de bir tuhaf durgunluk gelmiş.Yaylı Yahya : Yahu, biz sabah köyden çıkarken, bu traktör senindi, benim bişeyim yoktu, doğru mu?-Doğru.-Hiçbir şey değişmedi de ben bu b..u niye yedim?-Ben de onu düşünüyorum. ben bu b..u niye yedim? ” Geçenlerde durakta otobüs bekliyorum. İktidarın seçim aracı bangır bangır bağırarak geçti.’Sevgili İzmitliler, seçim aracımız falanca gün, falanca duraktan kalkacaktır.Sizlere, her zaman hizmet etmeyi görev bilen iktidar partimiz, siz sayın vatandaşlarımızı miting alanınataşıyarak hizmet vermekten kıvanç duyacaktır.’Araç geçtikten sonra, durakta bekleyen iki vatandaştan biri, diğerine:-Yok ya inanma, yalan söylüyorlar. Boşuna oy verdik bunlara. Para vereceğiz dediler, gittik.Daha verecekler.-Vermediler mi?-Üzerimizde kalmadı, gelir alırsınız dediler. Gittik, bir türlü ödeme yapacak yetkiliyi bulamadık.-Ne kadardı ki verecekleri?-Valla, tam olarak ne kadar bilmiyorum. Kimisi 50 lira, kimisi 20 lira diyor,-Yalancı bunların hepsi, zor görürler oy moy! Bu yazıyı daha önceki seçimlerde yazmıştım.Değişti mi bir şeyler?20 yıl önce delik bu kadar değildi.Bugün ; o delik büyüdü ve karadelik oldu.Battık… Kulak misafiri oldum da, oradan aklıma geldi .Aziz NESİN’ in bu hikayesi!YAZIVERDİM…Bu yazı toplam 97 defa okunmuştur.